13 Şubat 2015 Cuma

Toprağın altında Rasûlullah yatarken ; - Ben toprağın üzerinde yürüyemiyorum ..!! Bilal-i Habeşi

Karakterin yetiyorsa, kalıbının değil kadınının adamı ol.
Çünkü, her bünyenin taşıyabileceği bir vefa değildir,
ömür boyu sadık kalabilmek.!
      

 Dua ederken O'na kırık bir gönülle el kaldır. Çünkü Allah'ın merhamet ve ihsanı, gönlü kırık kişiye doğru uçar. "
Hz. Mevlâna (k.s.)


Allahım, Seni umuyor ve Sana dua ediyorum. Beni hayırlı umutlarıma kavuştur.Günahlarımı bağışla. Senin her şeye gücün yeter..

Hüzünlerimi hâyrâ çeviren Allah'ım!
Dilimi Duâ'sız, gönlümü sensiz bırakma...
- Amin

Senin İnanmadığın O Sevgiye Ben Binlerce Gözyaşı Döktüm. 

adakat, tek kalıp bir elbiseydi. Kimine bol,
kimine dar geldi.
Dürüstlük, çok beyazdı. Temiz tutamam deyip, kimse almadı.
Velhasıl, insanoğlu çıplak kaldı. 

Küsmek ve darıLmak için bahaneLer aramak yerine, sevmek ve sevilmek için çareLer arayın. 
Mevlana

Biri diğerine ihanet etmediği müddetçe iki ortağın üçüncüsü ben olurum. Biri arkadaşına ihanet etti mi ben aralarından çekilirim.
(Ebu Davud, Büyu 27)

9 yorum :

  1. Samimiyet yürekte gerek,
    Dil’de ne gerek...

    Ciddiyet fikirde gerek,
    Yüz’de ne gerek...

    Ahlak özde gerek,
    Söz’de ne gerek...

    Dost eli dar günde gerek,
    Bol günde ne gerek...

    İnsanlık icraatta gerek,
    Lafta ne gerek...

    Kulluk yaşarken gerek,
    Ölürken ne gerek...

    YanıtlaSil
  2. Yazıları okumak biraz zor oluyor.

    YanıtlaSil
  3. zamanımızın teknolojik aletleri ve sanal dünyası günümüz insanının boynundaki tasma oldu nerye cekerse orya gidiyoruz maddi ve manevi anlamda gerileme var ,bir ahlak yozlaşması var kültür yozlaşması var ,inaclı insanı yobaz görenler var ,kuralsız kendini her türlü sistemin üstünde görenleride ilerici sayanlar var, ,,yeni nesili daha şimdiden kaybediyoruz çoçuk daha ana baba demesini bilmeden öğrenmeden eline tablet veriyoruz cep telefonu veriyoruz gercek dünyadan uzak hayal aleminde yaşayan manevi değerlerle değil dijital dünyanın terbiyesiyle yetişen bir neslin yetiştiği bir ülkede geleçek adına kaygı duymamak elde değil,,gercekten geleçek adına kaygılarımız var

    YanıtlaSil
  4. MEKTUP: KURAN VE TASAVVUF !.. Çıplak gözle bakılıp, sada ile seslendirmek, kur'an ve tasavvufi düşünce içine dalmak değildir. Duygulu kur'an okumak, gönüllerde hoş sada bıraksa da, dil, kalp lisanına dönüşmeden, ruh, kur'an yolunda ki kovuklarından, girdaplarından, susuzluklarından geçmeden deruni tefekkürüne dalabilmek mümkün değildir. Kur'anın telaffuzu, tecvitli indirilmiş olması bakımından son derece ince, zarif, kibar ve her şeyden önce bir Allah lisanıdır. Manası, hakem, hüküm, tarih yapısı ile akıl ve iradeye hükmederek imanı, imana hükmederek ibadet ve ahlakla uygulamayı, iman ve taat ile emreden kutsal kitabımızdır. Lakin kur'anın hükümlerinin, ahlaki kurallarının, ibadet aşkı ve şuurunun, geçmişe matuf aktarılan tarihi vakaların içine tam manasıyla girmeden, ne, neden ve niçinlerinin deruni nübüvvet halkalarını gönüllere yerleştirmeden, kur'anın rahmetinden, tefekkürü yolu ile, kur'anın şifasından, yaşamak ve yaşatmak yolu ile, kur'anın aydınlığından istifade edebilmek öyle basit ve kolay değildir. Kur'anın her harfini, her kelimesini, her cümle ve her ayetini, her suresini iman aşk, vecd, huşu ve huzur içinde ele almak, kur'anda gezinmeye başlamazdan önce kur'anı ele alıp sevmek, sarılmak, en büyük ve vazgeçilmez ihtiyacımdır diyerek her sevginin, her aşkın üstünde tutarak, onu bir hayat ağacı olarak dikmek, büyütmek, gövdesine yaslanmak, yapraklarının ulvi rüzgarından nefeslenerek, meyvelerinin lezzetlerinden tadarak, etrafında ki çimenleri üstünde oturarak, diplerinde ki papatyalarını koklayaraktan hazlar alarak ancak kur'anın tasavvufi anlam ve yaşama biçimine ulaşılacaktır. Kur'an okurken, o sadayı vereni düşünmek, ona sığınmak, okunan ayetlerin manalarını anlayarak yüce kelamın sahibinden rıza ve ruhsat dilemek, kur'anı okuyanı aziz eder. Kur'anın etrafını tasavvufi sularla suvarmayan, etrafında ki rahmet nebatatlarını büyütmeyen sadece kur'an okur ama feyizsiz, bereketsiz, dünyevi saltanat elde edinme yolu olur ve ahiret hayatınında ancak hüsran olmasına sebep olur. Efendimiz, "Kur'anı güzel sesinizle zinetlendiriniz." buyururken hem telaffuzu, hem manasını bilerek ve hem yaşayaraktan okuma, seslendirme, zinetlendirme anlamında buyurmuştur. İşte kur'anın zineti, sadadan önce takva sahibi olmaktan geçer. Zaten takva sahibi de, okuduğu kur'an ile, gönüllerde gelip geçici olmayan, ahiret hayatına da nüfuz eden izler bırakır. Rabbimiz bizleri o mana ehli kur'an hafızlarından, kur'an okuyanlardan ve okutanlardan eylesin. Amin!

    YanıtlaSil
  5. Hidayete ulaşmak mı istiyorsun? O zaman önce İslamla tanış. İslamla öncesinde tanıştıysan yeniden bir ve son kez tanış. Sonra kur'anı oku, anla, kavra ve yaşam biçimi haline dönüştür ki; hidayet, kalp kapını çalsın ve, " Ben geldiiiiim. " Desin. "ravza

    YanıtlaSil
  6. " Sen, kur'anı okumayı öğren. Sonra, kur'anın caddelerine, sokaklarına in. Gez, dolaş, gör, yaşa ki; Kur'an seni hiç tahayyül edemeyeceğin güzel yerlere götürsün." A.Ş

    YanıtlaSil
  7. Kur'an öyle bir incidir ki, boynuna asanı değil, kalbine ve davranışlarına asan kişiyi cennete ve cemalüllaha ulaştırır.." a.ş.

    YanıtlaSil
  8. Ey Hazret-i Kur'an! Seni çok seviyorum. Her ayetini, her kelimeni, her harfini,her harekeni yüreğimde ki büyük aşk ve muhabbetle veriyor

    YanıtlaSil
  9. Allahım ! Davetine icabet ettim. Rabbim, senden saadetler dilerim. Çok merhametli ve iyilikler ihsan eden Allahım! mukarrebûn makamındaki ve Allah’a en yakın meleklerin, nebîlerin, sıddıkların, şehit­lerin, salihlerin okuduğu ve seni tesbîh eden her şeyin salavatı, senin izninle İslam’a davet eden müjdeci, şâhit, âlemlerin Rabbi olan Allah’ın Rasulü takva sahiplerinin imamı, rasullerin efendisi, nebîlerin sonuncusu, efendimiz Abdullah oğlu Muhammed’e olsun. O’na selam olsun.
    Amiiiin ecmaiiiin

    YanıtlaSil

ani insan aglamak ister, gözlerinden yaş gelmez ! Hani gülmek ister, yürekten gülmez ! Hani birini bekler o hic gelmez ! İşte o zaman ölmek isterde ecel gelmez!